Köpek kanlı ishal hastalığı, yani Parvovirus infeksiyonu köpeklerde sık rastlanan, kolay yayılan ve salgınlara neden olan bir hastalıktır. Etken DNA ‘lı bir virustur. Özellikle yavru köpeklerin kalp kası ve bağırsak epitelleri gibi hızlı çoğalan hücrelerinde yerleşir. Parvovirus, dış ortamda normal koşullarda 1 yıldan fazla canlı kalabilir. Parvovirus ‘un kolay çoğalabilmesi, hızlı yayılması, dezenfektanlara dirençli yapısı ve genetik değişim geçirebilme özelliği ile tüm dünyada mücadelesi salgınlara neden olur.

Bulaşma, dışkı yolu ile olur. Direk temas ile bulaşmadan ziyade, kontamine materyaller ile bulaşma daha çok görülür. Ağız yoluyla vücuda giren etken, kanda hızlı bir çoğalma sürecinin ardından, çeşitli organ dokulara yayılarak çoğalma sürecine devam eder.

Klinik belirtiler distemper-gençlik hastalığında olduğu gibi alınan virusun miktarına, virulansina, çevre koşullarına, köpeğin bağışıklık sistemine göre değişir. Enteritis ve 8 aylıktan küçük yavrularda myokarditis, en sık görülen klinik belirtiler arasındadır. Parvovirus, 12 haftalıktan küçük yavrularda, şiddetli seyreder, klinik olarak bir semptom görülmeden ani ölümlere sebep olabilir.

Kusma, şiddetli ve sulu ishal, dehidrasyon, halsizlik, iştahsızlık, gözlerin orbitaya çökmesi, ağızdan aralıklı salya akışı, koma hali, ani ölüm yaygın görülen semptomlar arasındadır. Parvovirus ile enfekte 8 aylıktan küçük yavrularda, etkenin kalp kasına yerleşmesi sebebiyle, akciğer ödemi, hırıltılı solunum, öksürük, kalp büyümesi gibi çeşitli kalp hastalığı bulguları görülebilir. Hatta bazı köpekler enterit semptomları göstermeden sadece myokardit bulgularına sahip olabilir.

Hastalığın ilk hematolojik semptomları etkenin vücuda girişinden 7-10 gün sonra, henüz klinik belirtiler başlamadan saptanabilir. Bu gibi durumlarda çeşitli önlemler alınarak hastalığın daha hafif atlatılması sağlanabilir.

Canine Parvovirus Tip-2 (CPV-2) Aşıları ile İlgili Genel Bilgiler:

Köpeklerin “Kanlı İshal Hastalığı”, “Canine Parvoviral Enteritis” hastalığına karşı koruyucu bir aşıdır.

CPV-2 virüsünün, CPV-2a, CPV-2b ve CPV-2c olmak üzere, bilinen 3 varyantı vardır. Ülkemiz dahil olmak üzere birçok ülkede bilinen en akut ve ölümcül vakalardan CPV-2c serotipi sorumludur. Son dönemlerde aşı ve bu yeni serotip ile ilgili yapılan araştırmalar CPV-2 veya CPV-2b serotipi içeren aşıların tüm alt serotiplere bağlı gelişen hastalıklara karşı koruyucu olduğunu göstermiştir.

Ülkemizde modifiye edilmiş canlı (MLV) aşı uygulamaları mevcuttur. Bu aşılar adjuvant madde (alüminyum vs içermez)

Bağışıklık ve İmmunite:

  • Doğal enfeksiyon/hastalık sonrasında kazanılan bağışıklığın ömür boyu devam ettiği kabul edilir.
  • Aşılama ile sağlanan bağışıklık, aşılama durumu ve bireysel immun sisteme bağlı değişmekle beraber, aşılama programında MLV aşıların kullanılması durumunda 9 seneden uzun, inaktif aşıların kullanılması durumunda ise 3 seneden uzun olarak kabul edilir.
  • Kullanılan aşıya göre değişmekle beraber, maternal antikor varlığında aktif immunizasyon seviyesi değişkendir: Aşı yapıldığı dönemde yavru köpek anne sütü alıyorsa veya anneden geçen antikorlar tarafından korunuyorsa, aşılama ile uzun süreli bağışıklık seviyesine ulaşılamaz. Dolayısıyla aşılama hastalıklardan tam olarak koruyamaz.
  • Yavrular 16 haftalık yaşa gelinceye kadar maternal antikorların varlığı nedeniyle anne sütünden ayrıldığı andan itibaren 16 haftalık yaşa gelinceye kadar 2-4 haftalık aralıklarla aşılanmalıdır.
  • Aşı programında yavru köpeğin tekrar aşılarından birinin 16 hafta ve sonrasında yapılması ve ayrıca 26 ve 52 haftalık yaşlarda birer tekrar daha yapılması durumunda, en az 3 sene boyunca hastalıktan korunduğu kabul edilir. Bu şartlar altında yıllık tekrarlara gerek yoktur. Senelik tekrarlar yerine 3 yılda bir aşılama yapılması önerilir.
  • Veteriner Hekim tarafından uygun görülen haller dışında, gebe hayvanlara aşı uygulaması yapılmamalıdır.
  • MLV aşılar vahşi hayvanlarda ve onların melezlerinde kullanılmamalıdır.
  • Yavrularda 4-6 haftalık yaştan önce aşı uygulaması yapılmamalıdır.

Parvoviral Hastalığa Bağlı Notlar:

  • Bulaşmayı takiben 3-7 gün sonra hastalığın ilk belirtileri görülmeye başlar.
  • Etken en az 2 hafta boyunca enfekte hayvanın dışkısıyla ortama saçılmaya devam eder.
  • Hastalık belirtileri göstermeye başlayan bir köpeğin 4 haftadan daha uzun süre hasta kalamayacağı kabul edilir. Bunun anlamı şudur: Bir köpek hastalığa yakalandıktan 4 hafta sonra ya iyileşmiş ya da kaybedilmiştir. Bu süre sonunda tedaviye cevap vermesi halinde virüsten de tamamen temizlendiği kabul edilir.
  • Virüs çevrede 1 yıldan fazla hayatta kalabilir. Dolayısıyla bu durum, 1 yıl önce hasta bir hayvanın dışkısı ile kontamine oluş bir bölgeye gelen aşılanmamış/yetersiz aşılanmış bir köpeğin hastalık kapabileceğini gösterir.
  • Hastalık belirtileri gösteren bir köpekten gaita antijen tarama testine alınan pozitif yanıt, aşılama ne zaman yapılmış olursa olsun, aşı kaynaklı değil hastalık kaynaklı olduğu ve tedavi gerektirdiği kabul edilir.

Acil Durumlar İçin Telefon:        0216 415 9501